Nöbet Devrinde "Amirden İzin Aldım" Bahanesi: Prosedürler, Sorumluluklar ve Yasal Haklarınız
Özel güvenlik sektöründe en kritik anlardan biri, şüphesiz nöbet devir teslimidir. Sorumluluğun bir görevliden diğerine geçtiği bu kısa zaman dilimi, güvenlik zincirinin en hassas halkasıdır. Peki, nöbeti devralması gereken meslektaşınız, sizinle hiçbir iletişim kurmadan, sadece "Amirden izin aldım" diyerek görev yerinden ayrılırsa ne olur? Bu durum, birçok güvenlik görevlisinin karşılaştığı, hem mesaiyi uzatan can sıkıcı bir nezaketsizlik hem de ciddi bir güvenlik zafiyetidir.
Bu senaryo, basit bir ihtiyaç molasından çok daha fazlasını ifade eder: Prosedürlerin hiçe sayılması, iletişim zincirinin kopması ve sorumluluğun belirsizleşmesi demektir. Diğer görevlinin "Amir izin verdikten sonra sen ne yapabilirsin?" şeklindeki savunması ise genellikle bir kılıf olarak kullanılır. Ancak hukuk ve yönetmelikler bu konuda ne diyor? Sizin bu durumda haklarınız nelerdir? Bu yazıda, "amirden alınan sözlü iznin" nöbet devir teslim prosedürlerini nasıl geçersiz kılamayacağını, tarafların (devralan, devreden ve amir) sorumluluklarını ve bu tür bir durumda haklılığınızı nasıl savunabileceğinizi tüm detaylarıyla ele alacağız.
Nöbet Devir Teslim Prosedürünün İhlali ve Güvenlik Zafiyeti: Gelen Güvenlik Görevlisinin Hatalarının Hukuki, Operasyonel ve Sistemsel Analizi
Bölüm 1: Giriş ve Olayın Değerlendirilmesi
1.1. Senaryonun Analizi: Kritik Hata Zincirinin Başlangıcı
İncelenen senaryo, bir güvenlik görevlisinin (bundan sonra "Görevli B" olarak anılacaktır) nöbet değişimine geldiği esnada, nöbetteki mevcut görevliden (bundan sonra "Görevli A" olarak anılacaktır) görevi usulüne uygun devralmadan ve onu bilgilendirmeden, amirinden telefonla aldığı izinle görev yerinden ayrılmasını konu almaktadır. İlk bakışta "insani bir ihtiyaç" olan tuvalet molasının karşılanması gibi görünen bu eylem, güvenlik mesleğinin temel prensipleri ve vazgeçilmez prosedürleri açısından incelendiğinde, tek bir hatadan ziyade birbiriyle bağlantılı bir dizi kural ihlali ve hatalı kararın sonucudur. Sorunun kaynağı, ihtiyacın kendisi değil, bu ihtiyacın giderilme biçiminde yatmaktadır. Bu durum, güvenlik hizmetinin özünü oluşturan devamlılık ve kesintisizlik ilkesini temelden sarsan kritik bir zafiyet anı yaratmıştır.
1.2. Temel Güvenlik Prensibi: Nöbet Yerinin Kesintisizliği ve Devamlılığı
Özel güvenlik hizmetinin varlık nedeni, korunan alanın, varlığın veya şahsın bir an bile korumasız veya zafiyet içinde bırakılmamasını sağlamaktır. Bu bağlamda, nöbet devir teslim anları, operasyonel devamlılığın en çok riske atıldığı, en zayıf halkalar olarak kabul edilir. Etkili bir devir teslim prosedürünün amacı, sorumluluğun bir görevliden diğerine kesintisiz, eksiksiz ve belgelenmiş bir şekilde aktarılmasını garanti altına almaktır. Bu temel prensibin ihlal edilmesi, yalnızca bir yönetmelik maddesini veya talimatı çiğnemek anlamına gelmez; aynı zamanda korunan değere yönelik potansiyel tehditlere açık bir davetiye çıkarmakla eşdeğerdir. Suçluların ve kötü niyetli kişilerin, güvenlik personelinin dikkat dağınıklığı yaşadığı veya prosedürel boşlukların oluştuğu bu tür devir teslim anlarını kasıtlı olarak hedefleyebileceği, güvenlik literatüründe bilinen bir gerçektir. Dolayısıyla, Görevli B'nin eylemi, anlık bir ihmalin ötesinde, tüm güvenlik yapısını tehlikeye atan bir risk oluşturmuştur.
Bu olayın derinlemesine analizi, bireysel bir ihmalden çok daha fazlasını, potansiyel bir sistemik zafiyeti ve kurumun güvenlik kültüründe meydana gelmiş olabilecek bir aşınmayı işaret etmektedir. Bir güvenlik görevlisinin, mesleğinin en temel kurallarından birini bu kadar rahatlıkla atlayabilmesi, bu tür davranışların ya daha önce tolere edildiğini, ya denetim mekanizmasının yetersiz olduğunu ya da prosedürlerin amir izninden daha az önemli görüldüğünü düşündürmektedir. Bu durum, "sapmanın normalleşmesi" (Normalization of Deviance) olarak bilinen ve yüksek riskli sektörlerde feci sonuçlara yol açabilen tehlikeli bir örgütsel eğilimin belirtisi olabilir.
Bölüm 2: Nöbet Devralacak Görevlinin Birincil Hataları: Devir-Teslim Prosedürünün Esastan İhlali
Görevli B'nin eylemleri, standart güvenlik talimatları, yönetmelikler ve uluslararası en iyi uygulamalar çerçevesinde incelendiğinde, bir dizi temel ve kritik hatayı barındırmaktadır. Bu hatalar, sadece prosedürel eksiklikler değil, aynı zamanda güvenlik zincirinin bütünlüğünü doğrudan tehlikeye atan aktif ihlallerdir.
2.1. Fiziksel ve Şahsi Devir Teslim Zorunluluğunun Göz Ardı Edilmesi
Nöbet devir teslimi, pasif bir eylem değil, iki görevlinin yüz yüze, görev mahallinde gerçekleştirmesi gereken aktif bir iletişim ve kontrol sürecidir. Standart prosedürler, görevi devralacak personelin görev yerine vardiya başlangıcından en az 10 dakika önce gelmesini, görevi devredecek personelden önceki vardiyada yaşanan olaylar hakkında sözlü bilgi almasını, teçhizatı kontrol etmesini ve ancak tüm bu adımlar tamamlandıktan sonra sorumluluğu resmi olarak devralmasını gerektirir.
Görevli B, bu temel ilkeyi tamamen yok saymıştır. Görevli A ile hiçbir şekilde yüz yüze iletişim kurmadan, sadece amiriyle yaptığı bir telefon görüşmesini yeterli sayarak görev yerinden ayrılmıştır. Bu eylem, sorumluluğun havada kalmasına neden olan en büyük hatadır. Devir teslim, bir bayrak yarışına benzer; bayrağı alan koşucu, diğerinin elinden bayrağı fiziksel olarak almadan yarışa devam edemez. Görevli B, bayrağı almadan pistten ayrılarak hem kendi sorumluluğunu hem de takım arkadaşının (Görevli A) durumunu belirsizliğe sokmuştur.
2.2. Nöbet Devir-Teslim Defteri'nin Doldurulmaması ve İmzalanmaması: Hukuki ve Operasyonel Sonuçları
Nöbet Devir-Teslim Defteri (veya dijital eşdeğeri), basit bir kayıt defteri değildir. Bu defter, hukuki bir belge, sorumluluk transferinin resmi kanıtı ve operasyonel devamlılığın kurumsal hafızasıdır. Görevli B'nin bu defteri okumaması, doldurmaması ve imzalamaması, çok katmanlı ve ciddi sonuçlar doğurur:
-
Hukuki Sonuçlar: Deftere atılan imza, sorumluluğun resmi olarak devralındığının kanıtıdır. İmzanın olmaması, bu devrin gerçekleşmediği anlamına gelir. Olası bir adli veya idari soruşturmada (örneğin, o boşlukta gerçekleşen bir hırsızlık), sorumluluğun kimde olduğu konusunda ciddi bir belirsizlik ve ispat güçlüğü ortaya çıkar. Bu durum, Görevli A'nın haksız yere sorumlu tutulmasına veya her iki görevlinin de sorumlu sayılmasına yol açabilir.
-
Operasyonel Sonuçlar: Devir-teslim defteri, önceki vardiyadan devreden kritik bilgileri içerir. Örneğin; şüpheli bir şahsın eşkali, arızalanan bir kamera, beklenen önemli bir ziyaretçi veya kaybolan bir anahtar gibi bilgiler bu deftere kaydedilir. Görevli B, defteri okumayarak bu hayati bilgileri öğrenme şansını ortadan kaldırmış ve devam eden bir tehdide veya güvenlik açığına karşı hazırlıksız kalmıştır.
-
Sorumluluk ve Denetim Sonuçları: Bu defter, yöneticilerin nöbet değişimlerinin usulüne uygun yapılıp yapılmadığını denetlemesi için birincil kaynaktır. Defterin usulüne uygun doldurulmaması, denetimi imkansızlaştırır ve prosedürel ihlallerin tespit edilmesini engeller.
Aşağıdaki tablo, nöbet devir teslim defterinin çok boyutlu önemini ve ihmalinin potansiyel sonuçlarını özetlemektedir.
Tablo 1: Nöbet Devir Teslim Defterinin Çok Boyutlu Fonksiyonları ve İhmalinin Sonuçları
Fonksiyon Türü | Açıklama | İlgili Kaynaklar | İhmal Edilmesinin Doğrudan Sonuçları | Üçüncü Derece Riskler |
Hukuki Kanıt (Delil) | Olası bir adli veya idari soruşturmada sorumluluğun kimde olduğunu, hangi teçhizatın kime zimmetli olduğunu ve olayın hangi vardiyada gerçekleştiğini ispatlayan resmi belgedir. | Sorumluluğun ispatlanamaması, suçlamaların yanlış kişiye yöneltilmesi, iş akdi feshi veya disiplin süreçlerinde delil eksikliği. | Haksız yere tazminat ödeme, sigorta şirketinin rücu davalarında zayıf pozisyon, adli yanılgılar. | |
Sorumluluk Devri (Aktarım) | Görevin, teçhizatın ve görev alanındaki güncel durumun (örn. açık kapılar, arızalı sistemler) resmi olarak bir personelden diğerine aktarıldığını belgeler. | Sorumluluk alanının "gri bölge"de kalması, kayıp/hasarlı teçhizattan kimin sorumlu olduğunun belirsizliği, görev boşluğu yaratılması. | Müşteriyle sözleşme ihtilafları, kayıp ekipman maliyetinin kime yükleneceği konusunda hukuki mücadele. | |
Operasyonel Süreklilik (Hafıza) | Önceki vardiyada yaşanan önemli olayların, takip edilmesi gereken konuların (şüpheli araç, beklenen ziyaretçi vb.) yeni vardiyaya eksiksiz aktarılmasını sağlar. | Kritik bilgilerin kaybolması, devam eden bir tehdidin veya güvenlik açığının fark edilmemesi, müdahalede gecikme. | Önlenmesi mümkün bir güvenlik olayının (hırsızlık, saldırı) gerçekleşmesi, müşteri kaybı, can ve mal güvenliğinin tehlikeye atılması. | |
Denetim Kaydı (İzlenebilirlik) | Amirlerin ve yöneticilerin, nöbet değişimlerinin usulüne uygun ve zamanında yapılıp yapılmadığını denetlemesi için birincil kaynaktır. | Prosedürel ihlallerin tespit edilememesi, performans değerlendirmesinin yapılamaması, "sapmanın normalleşmesi" kültürünün kök salması. | Sistematik zafiyetlerin gizli kalması, güvenlik kültürünün zayıflaması, denetimlerde (örn. ISO, müşteri denetimi) uygunsuzluk tespiti. |
2.3. Görevli Personeli (Görevli A) Bilgilendirme Yükümlülüğünün İhlali: İletişim Kopukluğunun Yarattığı Riskler
Etkili bir devir teslim, iki yönlü bir iletişim sürecidir. Görevli B, amirinden izin almış olsa bile, bu durumu ve ne kadar süreyle görev yerinde olmayacağını nöbeti fiilen sürdüren Görevli A'ya bildirmekle yükümlüydü. Bu iletişimsizlik, sadece bir nezaket kuralının ihlali değil, aynı zamanda ciddi operasyonel riskler doğuran bir hatadır.
Bu iletişim kopukluğu, Görevli A'yı yanlış bir güvenlik algısı içine sokmuştur. Görevli A, nöbetinin bitmek üzere olduğunu ve yardımcısının (Görevli B) geldiğini düşünerek dikkat seviyesini düşürmüş olabilir. Oysaki gerçekte, tam o anda görev yerinde tek başına kalmış ve sorumluluk alanı fiilen iki katına çıkmıştır. Bu durum, Görevli A'nın hem dikkatini dağıtabilir hem de olası bir olaya müdahale kapasitesini zayıflatır. Bu eylem, Görevli B'nin meslektaşına karşı bir güven ihlali ve ekip çalışması ruhuna aykırı bir davranıştır.
2.4. Görev Alanına ve Teçhizata Hakim Olmadan Sorumluluk Üstlenme Girişimi
Standart devir teslim prosedürleri, görevi devralacak personelin demirbaşları, ekipmanları (telsiz, el feneri, dedektör, anahtarlar vb.) ve görev alanının genel durumunu (kilitli olması gereken kapılar, pencereler, alarm sistemlerinin durumu vb.) kontrol etmesini zorunlu kılar. Görevli B, bu hayati kontrollerin hiçbirini yapmadan görev yerinden ayrılarak, potansiyel olarak arızalı bir ekipmanla veya farkında olmadığı bir güvenlik açığıyla göreve başlama riskini göze almıştır. Örneğin, bir yangın söndürücünün yerinde olmaması, bir acil çıkış kapısının bloke edilmiş olması veya bir kameranın arızalı olması gibi durumları bilmeden, bu risklerin sorumluluğunu fiilen üstlenmeye teşebbüs etmiştir. Bu, bir pilotun uçuş öncesi kontrolleri yapmadan kokpitten ayrılmasına benzer bir ciddiyetsizliktir.
Bölüm 3: Hukuki Çerçevede Değerlendirme: Kanun ve Yönetmeliklerin İhlali
Görevli B'nin eylemleri, sadece kurumsal talimatların değil, aynı zamanda Türk Hukuk Sistemi'nde yer alan kanun ve yönetmeliklerin de açık bir ihlalidir. Bu ihlaller, kendisi için ciddi hukuki, cezai ve mali sonuçlar doğurma potansiyeli taşımaktadır.
3.1. 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun Kapsamında Sorumluluk
Özel güvenlik görevlilerinin görev, yetki ve sorumlulukları 5188 sayılı Kanun ve ilgili yönetmeliklerle net bir şekilde çizilmiştir. Görevli B'nin eylemleri bu kanun kapsamında birden fazla ihlal teşkil etmektedir.
-
Görevi İhmal ve Görev Talimatlarına Uymama: 5188 sayılı Kanun ve ilgili yönetmelikler, özel güvenlik görevlilerinin görevlerini kanun, yönetmelik ve kendilerine verilen özel talimatlar çerçevesinde yapmakla yükümlü olduğunu amirdir. Nöbet devir teslim prosedürü, bir güvenlik görevlisinin en temel ve birincil görev talimatlarından biridir. Bu prosedüre uymamak, doğrudan bir görev ihmalidir.
-
Kamu Görevlisi Gibi Cezalandırılma Prensibi (TCK Bağlantısı): Analizin en kritik noktalarından biri, 5188 sayılı Kanun'un 23. maddesinde yer alan hükümdür: "Özel güvenlik görevlileri, görevleriyle bağlantılı olarak işledikleri suçlardan dolayı kamu görevlisi gibi cezalandırılır". Bu madde, Görevli B'nin eylemini sıradan bir işyeri disiplinsizliğinin ötesine taşıyarak Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında değerlendirme kapısını aralamaktadır. Bu bağlamda, TCK'nın 257. maddesinde düzenlenen "Görevi Kötüye Kullanma" suçu gündeme gelebilir. Görevinin gereklerine aykırı hareket ederek bir güvenlik zafiyetine yol açmak ve bu suretle kamunun veya kişilerin zararına neden olmak, bu suçun ihmali suretle işlenmesi halini oluşturabilir. Eğer bu zafiyet anında bir zarar (hırsızlık, mala zarar verme, yaralanma vb.) meydana gelirse, Görevli B'nin cezai sorumluluğu doğacaktır.
3.2. 4857 Sayılı İş Kanunu Kapsamında Değerlendirme
Özel güvenlik görevlileri, aynı zamanda 4857 sayılı İş Kanunu'na tabi birer işçidir. Görevli B'nin eylemi, işveren açısından iş sözleşmesini tazminatsız ve bildirimsiz olarak derhal feshetme hakkı doğuran en ciddi durumlardan birini teşkil eder. İş Kanunu'nun 25. maddesinin II. fıkrası ("Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri") kapsamında aşağıdaki bentler doğrudan bu olaya uygulanabilir:
-
Bent (g) - İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak... doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması: Güvenlik görevlisinin temel görevi işverenin canını ve malını korumaktır. Görev yerini usulsüz terk etmek, bu temel güven ilişkisini kökünden sarsan, doğruluk ve sadakat borcuna aykırı bir eylemdir.
-
Bent (ı) - İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi: Bu bent, yaşanan olaya en doğrudan uyan hukuki dayanaktır. Görevli B, eylemiyle görev yerinde bir güvenlik boşluğu yaratarak korunan alanın güvenliğini açık ve yakın bir tehlikeye atmıştır.
Yargıtay'ın yerleşik içtihatları bu konuda son derece nettir. Yüksek Mahkeme, kararlarında tutarlı bir şekilde güvenlik görevlisinin görev başında uyumasını veya görev yerini terk etmesini "işin güvenliğini tehlikeye düşürme" olarak kabul etmekte ve bunu işveren için haklı fesih nedeni saymaktadır. Önemle belirtmek gerekir ki, bu feshin haklılığı için fiilen bir zararın (hırsızlık gibi) meydana gelmesi dahi şart değildir; tehlikenin yaratılmış olması yeterlidir. "Amirden izin aldım" savunması ise hukuki bir koruma kalkanı sağlamaktan uzaktır. Yargıtay, iznin varlığından çok, eylemin kendisinin işin güvenliğini tehlikeye atıp atmadığına odaklanır. Hiçbir amir, kanuna ve temel güvenlik prosedürlerine aykırı bir eylem için geçerli bir izin veremez. Verilen izin, temel bir ihtiyacın karşılanmasına yöneliktir, tüm güvenlik protokollerini ihlal etme ruhsatı değildir.
3.3. Disiplin Soruşturması ve Potansiyel Yaptırımlar
İşveren, fesih hakkını kullanmadan önce veya feshe ek olarak, kendi iç disiplin yönetmeliği uyarınca bir soruşturma başlatmalıdır. Bu süreç, hukuki geçerlilik açısından kritik öneme sahiptir. Soruşturma kapsamında Görevli B'den yazılı savunması istenmeli, olayın tüm tanıkları (Görevli A, Amir) dinlenmeli ve ilgili tüm kayıtlar (kamera görüntüleri, telefon kayıtları, Nöbet Defteri vb.) incelenmelidir. Soruşturma sonucunda, eylemin ciddiyetine göre uyarı, kınama, ücret kesme cezası gibi disiplin yaptırımları uygulanabileceği gibi, en ağır yaptırım olarak iş akdinin haklı nedenle feshi yoluna gidilebilir.
Bölüm 4: Amir (Süpervizör) Faktörü ve Sorumluluk Zinciri
Olayı sadece Görevli B'nin bireysel hatası olarak görmek, buzdağının yalnızca görünen kısmına odaklanmak olur. Güvenlik bir zincirdir ve bu zincirin halkaları sadece personelden değil, aynı zamanda onları yöneten ve denetleyen amirlerden de oluşur. Amirin bu olaydaki rolü ve sorumluluğu, en az Görevli B'ninki kadar kritiktir.
4.1. Telefonla Verilen İznin Hukuki ve Prosedürel Geçerliliği
Bir güvenlik amirinin, personelinin temel ve acil ihtiyaçları için izin verme yetkisi ve sorumluluğu vardır. Ancak bu yetki, sınırsız değildir ve şirketin yerleşik güvenlik prosedürlerini ortadan kaldırma gücüne sahip değildir. Amirin buradaki temel hatası, izni verirken gerekli koşulları ve sınırlamaları belirtmemesidir. Doğru ve profesyonel bir talimat şu şekilde olmalıydı: "Anlaşıldı. Öncelikle nöbetini usulüne uygun olarak Görevli A'ya devret, durumu Nöbet Devir-Teslim Defteri'ne işle ve kendisini mutlaka bilgilendir. Ancak bu adımları tamamladıktan sonra ihtiyacını giderebilirsin."
Bu eksik talimat, amirin ya durumu hafife aldığını ya da kendisinin de prosedürlere yeterli önemi vermediğini gösterir. Bu durum, amirin kendi görev tanımı kapsamında "denetim görevini ihmal" olarak yorumlanabilir ve kendi disiplin sorumluluğunu doğurabilir.
4.2. Amirin Personel Yönetimi ve Denetim Sorumluluğu
Güvenlik amirlerinin temel görevleri arasında personel yönetimi, vardiya planlaması, güvenlik planlarının uygulanmasını sağlama ve personelin talimatlara eksiksiz uymasını temin etme bulunur. Nöbet değişimlerinin sorunsuz, güvenli ve prosedürlere uygun bir şekilde yapılmasını sağlamak, amirin birincil sorumluluklarındandır. Personelin yemek ve ihtiyaç molalarının, nöbet yerinde herhangi bir zafiyete mahal vermeyecek şekilde koordine edilmesi ve planlanması doğrudan amirin görevidir. Bu olay, amirin bu temel koordinasyon ve denetim görevinde bir zafiyet olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
4.3. İletişim Protokolündeki Zafiyet: Sistemsel Bir Sorun mu, Bireysel Hata mı?
Bu olay, kurumdaki iletişim protokollerinin de sorgulanmasını gerektirir. Personel, acil bir durumda kime, nasıl ulaşmalı ve hangi bilgileri hangi sırayla vermelidir? Eğer bu tür "sözlü", "kayıt dışı" ve "eksik" izinler kurum içinde yaygın bir uygulama haline gelmişse, bu durum artık bireysel bir hata olmaktan çıkar ve "sapmanın normalleştiği" tehlikeli bir güvenlik kültürüne işaret eder. Bu, sorunun kökeninin bireylerden çok sistemin kendisinde olduğunu gösterir.
Bu olay, aynı zamanda "sorumluluğun dağılması" olgusunu da gözler önüne sermektedir. Görevli B, prosedüre uymak yerine daha kolay olanı, yani amiri arayarak sorumluluğu yukarıya yıkmaya çalışmıştır. Amir ise, mikro yönetimden kaçınmak veya anlık meşguliyetten dolayı genel bir izin vererek prosedürel adımların uygulanması sorumluluğunu (örtük olarak) tekrar görevliye bırakmıştır. Bu karşılıklı sorumluluktan kaçınma hali, ortada kimsenin tam olarak sahip çıkmadığı tehlikeli bir güvenlik boşluğu yaratmıştır.
Bölüm 5: Risk Analizi ve Potansiyel Sonuçlar
Tek bir güvenlik görevlisinin usulsüz eylemi, görünüşte ne kadar küçük olursa olsun, bir dizi zincirleme riski tetikleyebilir. Bu riskler operasyonel, hukuki, mali ve itibari boyutlarda incelenmelidir.
5.1. Operasyonel Riskler: Güvenlik Zafiyetinin Somut Tehlikeleri
-
Güvenlik Boşluğu (Vulnerability Window): Nöbet devir teslim anları, bir tesisin en savunmasız anlarıdır. Görevli B'nin eylemiyle yaratılan belirsiz süreli boşluk, hırsızlık, sabotaj, yetkisiz giriş, kundaklama veya terör eylemi gibi olaylar için ideal bir fırsat penceresi yaratır. Kötü niyetli kişiler, bu tür rutin anlardaki zafiyetleri gözlemleyerek eylemlerini planlayabilirler.
-
Azaltılmış Müdahale Kapasitesi: Görev yerinde olması gereken iki kişi yerine tek kişinin bulunması, olası bir olaya müdahale gücünü ve etkinliğini en az yarı yarıya indirir. Tek bir görevli, hem olaya müdahale etmek hem de telsizle veya telefonla yardım çağırmakta ciddi zorluk yaşayabilir. Bu durum, olayın büyümesini veya failin kaçmasını kolaylaştırabilir.
-
Acil Durum Yönetiminde Başarısızlık: Güvenlik personelinin görevi sadece suçla mücadele değildir. Yangın, su baskını, deprem, tıbbi acil durum gibi olaylarda ilk müdahaleyi yapacak ve ilgili birimleri (itfaiye, ambulans vb.) haberdar edecek kişiler onlardır. Personel sayısının azalması, bu tür bir krize müdahalede gecikmeye ve krizin kontrolsüz bir şekilde büyümesine neden olabilir.
5.2. Hukuki ve Mali Riskler: Tazminat Sorumluluğu ve Rücu Hakkı
Bu tür bir ihmal, güvenlik şirketi için potansiyel bir mali felaket senaryosunun başlangıcı olabilir.
-
İşverenin/Güvenlik Şirketinin Müşteriye Karşı Sorumluluğu: Güvenlik zafiyeti nedeniyle müşterinin bir zarara uğraması halinde (örneğin, değerli ekipmanların çalınması), müşteri, güvenlik şirketi ile arasındaki hizmet sözleşmesine aykırılık ve Türk Borçlar Kanunu'ndaki haksız fiil hükümlerine dayanarak güvenlik şirketine karşı tazminat davası açabilir. Mahkemenin, görevin usulsüz terk edildiğini tespit etmesi halinde, şirketin sorumluluğuna hükmetmesi kuvvetle muhtemeldir.
-
Özel Güvenlik Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ve Rücu Hakkı: Her özel güvenlik şirketi, üçüncü şahıslara verebileceği zararlara karşı bu sigortayı yaptırmak zorundadır. Sigorta şirketi, müşterinin zararını poliçe limitleri dahilinde tazmin ettikten sonra, olayın güvenlik şirketinin veya çalışanının "ağır kusuru" veya "kasti hareketi" sonucu meydana geldiğini ispatlarsa, ödediği tazminatı güvenlik şirketine geri dönerek talep etme (rücu etme) hakkına sahiptir. Görev yerini bilerek ve isteyerek usulsüz terk etmek, Yargıtay kararları ışığında "ağır kusur" olarak nitelendirilebilecek bir eylemdir.
-
Şirketin Çalışanına Rücu Hakkı: Güvenlik şirketi, müşteriye veya sigortacıya ödemek zorunda kaldığı tazminatı, kusuru oranında ilgili çalışana (Görevli B ve denetim görevini ihmal etmesi nedeniyle potansiyel olarak Amir) yansıtabilir.
Bu durumun zincirleme mali etkisini somutlaştırmak gerekirse: Görevli B'nin usulsüz eylemi sırasında 1 milyon TL'lik bir hırsızlık yaşandığını varsayalım. Müşteri, güvenlik şirketine dava açar ve kazanır. Şirketin sigortası bu 1 milyon TL'yi müşteriye öder. Ancak sigorta şirketi, olayın temel prosedürlerin ihlali gibi bir "ağır kusur"dan kaynaklandığını tespit ederek ödediği 1 milyon TL için güvenlik şirketine rücu davası açar. Sonuç olarak, basit bir prosedür ihlali, güvenlik şirketine 1 milyon TL'ye ve dava masraflarına mal olur.
5.3. İtibar Riski: Müşteri Güveni ve Kurumsal İmajın Zedelenmesi
Mali kayıpların ötesinde, bu tür bir olayın duyulması, müşterinin güvenlik şirketinin profesyonelliğine ve güvenilirliğine olan inancını temelden sarsar. Güvenlik, kelimenin tam anlamıyla "güven" üzerine kurulu bir hizmettir. Bu güvenin kaybedilmesi, mevcut müşterinin sözleşmeyi feshetmesine ve sektörde şirketin itibarının onarılamaz şekilde zedelenmesine yol açabilir. Bu durum, gelecekte yeni müşteri kazanımını son derece zorlaştırır.
Bölüm 6: Psikolojik ve Kültürel Faktörler: "Sapmanın Normalleşmesi" ve Risk Algısı
Görevli B'nin hatasını anlamak için sadece "ne yaptığına" değil, "neden yaptığına" da odaklanmak gerekir. Bu noktada, bireysel ve örgütsel psikoloji devreye girer. Hatanın kökeninde genellikle daha derinlerde yatan kültürel ve psikolojik faktörler bulunur.
6.1. Sapmanın Normalleşmesi (Normalization of Deviance)
Bu kavram, sosyolog Diane Vaughan tarafından Challenger uzay mekiği faciasını açıklamak için geliştirilmiş olup, yüksek riskli tüm endüstriler için geçerlidir. Anlamı şudur: Prosedürlerden yapılan küçük sapmalar, eğer hemen olumsuz bir sonuç doğurmazsa, zamanla kabul edilebilir ve "yeni normal" haline gelir. Her başarılı sapma, risk algısını düşürür ve bir sonraki sapmayı daha olası kılar.
Olayımıza uygulandığında, Görevli B belki daha önce de benzer küçük ihlaller yapmış (örneğin devir teslimi aceleye getirmiş, defteri eksik doldurmuş) ve bir sorun yaşamamıştır. Amir de belki daha önce bu tür eksik ve sözlü izinler vermiş ve bir aksaklık olmamıştır. Her tekrarda, bu sapkın davranış "işin normal bir parçası" olarak algılanmaya başlar ve asıl doğru prosedür unutulur. Görevli B'nin eylemi, muhtemelen bu tehlikeli sürecin son ve en bariz halkasıdır.
6.2. Aşırı Güven, Kayıtsızlık ve Düşük Risk Algısı (Complacency)
Rutin, monoton ve tekrar eden görevler, personelde bir "otopilot" moduna, aşırı güvenden kaynaklanan bir kayıtsızlığa ve risk algısında düşüşe yol açabilir. Görevli B, yüzlerce kez sorunsuz bir şekilde yaptığı bir nöbet değişiminde, "bir şey olmaz" düşüncesiyle ve görevin rutinliğinin getirdiği rehavetle hareket etmiş olabilir. Psikolojik olarak insanlar, sık karşılaşılmayan ancak etkisi büyük olan riskleri (örneğin, tam da görev yerinin boş olduğu o 5 dakikada bir saldırı olması) hafife alma eğilimindedir. Bu durum, "onaylama önyargısı" (confirmation bias) ile desteklenir: "Daha önce yüzlerce kez bir şey olmadı, bu sefer de olmayacak" düşüncesi, tehlikeli bir şekilde rasyonelleştirilir.
6.3. İnsan Faktörleri Mühendisliği ve Prosedürel Uyum
Bazen sorun sadece insanda değil, prosedürün kendisindedir. Eğer prosedürler aşırı karmaşık, anlamsız, gerçekçi olmayan veya personelin temel ihtiyaçlarını karşılamayı zorlaştıran bir yapıda ise, personeli bilinçli olarak "kestirme yollar" bulmaya itebilir. Güvenlik prosedürleri, insan davranışları, bilişsel sınırlılıklar ve pratik ihtiyaçlar göz önünde bulundurularak tasarlanmalıdır. Örneğin, bir personelin temel bir ihtiyacını karşılaması için aşırı bürokratik veya uzun bir süreç öngörülüyorsa, bu prosedürün ihlal edilme olasılığı artar. Bu olay, mevcut devir teslim ve mola prosedürlerinin de insan faktörleri açısından gözden geçirilmesi için bir fırsat olarak görülmelidir.
Bu analiz, Görevli B'yi "kötü bir elma" olarak etiketlemenin, organizasyon için yapılabilecek en tehlikeli ve yanlış çıkarım olduğunu göstermektedir. Asıl sorun, bu tür bir hatanın ortaya çıkmasına izin veren "sepetin" (yani organizasyonel kültür, denetim mekanizmaları ve prosedürlerin) kendisidir. Sadece Görevli B'yi cezalandırmak, altta yatan ve daha büyük olan sorunu çözmez. Bu, sadece belirtiyi tedavi edip hastalığı görmezden gelmektir ve benzer bir olayın gelecekte başka bir personel tarafından tekrarlanması sadece an meselesidir.
Bölüm 7: Sonuç ve Tavsiyeler: Düzeltici ve Önleyici Faaliyetler (DÖF)
Yapılan çok katmanlı analiz, basit bir olaydan yola çıkarak ciddi operasyonel, hukuki ve kültürel zafiyetleri ortaya koymuştur. Bu zafiyetlerin giderilmesi, benzer olayların gelecekte yaşanmasını önlemek ve güvenlik hizmetinin kalitesini artırmak için sistematik bir yaklaşım gerektirir. Bu yaklaşım, kalite yönetim sistemlerinde Düzeltici ve Önleyici Faaliyetler (DÖF) olarak bilinir.
7.1. Hataların Özeti ve Sorumluluk Atfı
-
Nöbeti Devralacak Görevli (Görevli B): Görevi şahsen ve fiziksel olarak devralmamak, Nöbet Devir-Teslim Defteri'ni kullanmamak, nöbetteki görevliyi bilgilendirmemek ve görev alanını kontrol etmemek suretiyle birincil derecede ve kasıtlı olarak temel güvenlik prosedürlerini ihlal etmiştir.
-
Amir (Süpervizör): İzin talebini, güvenlik prosedürlerinin devamlılığını sağlayacak şekilde koşullu ve net bir talimatla yanıtlamayarak denetim ve yönetim görevini ihmal etmiş, sorumluluk zincirinde bir zayıflığa neden olmuştur.
-
Organizasyon: Bu olayın yaşanabilmesi, potansiyel olarak yetersiz denetim mekanizmalarına, zayıf bir güvenlik kültürüne ve "sapmanın normalleşmesi" eğilimine işaret etmektedir.
7.2. Eğitim ve Farkındalık: Senaryo Bazlı Eğitimlerin Önemi
Teorik eğitimin, bu tür "gri alan" kararlarının verildiği anlarda yetersiz kaldığı açıktır. Personelin doğru karar verme yeteneğini geliştirmek için en etkili yöntem, onları gerçekçi senaryolarla karşı karşıya bırakmaktır.
-
Tavsiye 1: Bu vaka, anonimleştirilerek bir "eğitim senaryosu" haline getirilmeli ve tüm güvenlik personeline yönelik periyodik eğitimlerde kullanılmalıdır. Eğitimde personele "Bu durumda ne yapardınız?", "Amirinizden bu şekilde bir izin gelseydi nasıl hareket ederdiniz?" gibi sorular yöneltilerek doğru karar verme süreçleri ve prosedürlerin önceliği pekiştirilmelidir.
7.3. Prosedürel İyileştirmeler ve Teknolojik Destek
-
Tavsiye 2 (DÖF Başlatma): Bu olay, resmi bir "uygunsuzluk" olarak kaydedilmeli ve kök neden analizi (Örn: 5 Neden Analizi) yapılarak bir Düzeltici ve Önleyici Faaliyet (DÖF) süreci başlatılmalıdır. Bu süreç, sorunun kaynağına inmeyi ve kalıcı çözümler üretmeyi hedefler.
-
Tavsiye 3 (Prosedür Revizyonu): Nöbet Devir-Teslim Talimatı gözden geçirilmeli; daha net, basit ve anlaşılır hale getirilmelidir. Özellikle acil ve kişisel ihtiyaç durumlarında (tuvalet, ani rahatsızlık vb.) izlenecek yol, bir kontrol listesi formatında adım adım tanımlanmalıdır.
-
Tavsiye 4 (Teknolojik Entegrasyon): İnsan hatasını minimize etmek ve denetimi güçlendirmek için teknolojik çözümler değerlendirilmelidir.
-
Devriye Tur Kontrol Sistemleri: Akıllı kalem, NFC veya QR kod tabanlı sistemler, devriyelerin ve kontrol noktalarının denetlendiğini dijital olarak kanıtlar. Bu sistemler, nöbet devir teslim noktasına da bir kontrol noktası koyarak devrin yapıldığını teyit etmek için kullanılabilir.
-
Güvenlik Yönetim Yazılımları/Uygulamaları: Nöbet çizelgeleri, dijital devir teslim formları ve olay raporlamasını tek bir platformda birleştiren yazılımlar, süreci şeffaf ve izlenebilir kılar. Dijital bir devir teslim formu, her iki görevlinin de dijital onayı olmadan tamamlanamaz şekilde tasarlanabilir, bu da prosedürü atlamayı teknik olarak imkansız hale getirir.
-
7.4. Denetim Mekanizmalarının Güçlendirilmesi
-
Tavsiye 5: Amirlerin ve saha yöneticilerinin, özellikle nöbet değişim saatlerinde, habersiz ve rutin denetimleri artırılmalıdır. Bu denetimler sadece personelin varlığını kontrol etmekle kalmamalı, aynı zamanda Nöbet Devir-Teslim Defteri gibi kritik kayıtların usulüne uygun ve eksiksiz tutulup tutulmadığını da kapsamalıdır.
7.5. Açık İletişim ve Güvenlik Kültürünün Tesis Edilmesi
-
Tavsiye 6: Kurum içinde, prosedür ihlallerini, zafiyetleri ve "ramak kala" olayları bildiren personelin cezalandırılmayacağı, aksine bu bildirimlerin sistemi iyileştirmek için birer hediye olarak görüldüğü bir "adil kültür" (just culture) yaratılmalıdır.
-
Tavsiye 7: Üst yönetim, güvenlik prosedürlerine olan bağlılığını her fırsatta göstermeli ve bu konuda hiçbir taviz verilmeyeceği mesajını tüm personele net bir şekilde iletmelidir. Güvenlik, sadece güvenlik departmanının değil, tüm organizasyonun ortak sorumluluğu ve kültürü haline getirilmelidir.
RADIOFRAMELAB | Blog Öneri ve Görüş Formu
✍️ RADIOFRAMELAB • Radyo Çerçeve Laboratuvarı • Blog - Fikirlerinizi Paylaşın!
"Blogumuzu birlikte şekillendirelim!
Hangi konuların yer almasını veya yer almamasını istediğinizi bize bildirin."